Uzmanlar, derinin üst katmanına girerek yoğun kaşıntıya neden olan mikroskobik uyuzların neden olduğu bir cilt hastalığı olan uyuza karşı uyarıyor. prof. Dr. Burhan Engin, Prof. Dr. Haluk Çokuğraş ve prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, son günlerde uyuz vakalarının görülme sıklığından bahsetti. Uzmanlar uyuzun belirtileri, tanısı ve tedavisi hakkında bilgiler vererek, yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulundu. Son dönemde vaka sayılarında artış olduğu ve vatandaşlara uyarılarda bulunulduğu kaydedildi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin, şunları söyledi: “Son 2-3 ayda yeni bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Onu günlük klinikte sık sık görmeye başladık. İyileşen, vakaları alevlenen çok sayıda hastamız var. Bu dönemde bir artış var, yaz aylarında devam edecek mi göreceğiz. Yakın temasın olduğu her ortamda riskin bulunduğunu söyleyebiliriz. Daha önce uyuz tanısı konulan hasta daha sonra ilacı birkaç kez kullanıyor, bazen de kendisi alıyor. “İlaç aynı zamanda uyuzla karıştırılabilecek cilt tahrişine ve egzamaya da neden olabilir” dedi.
“2-3 aydır yeni bir artış var, poliklinikte sık sık görmeye başladık”
Son dönemde bildirilen uyuz vakalarıyla ilgili konuşan dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Burhan Engin, şunları söyledi: “Aslında bu artış uzun süredir devam ediyor. Hem pandemi döneminde hem de pandemi öncesinde artış yaşandı. Son aylarda bir düşüş eğilimi var gibi görünüyordu, daha az, en azından dirençli vakalar görmeye başladık. Son 2-3 ayda yeni bir artış yaşandığını söyleyebiliriz. Onu günlük klinikte tekrar sık sık görmeye başladık. Aslında dirençli vakaların çoğunluğunu, tedavinin tam olarak uygulanmadığı veya uyuzun tamamen kaybolmadığı, belli belirsiz kaşıntısı olan ve daha önce tedavi görmüş kişiler oluşturuyor.
Örneğin; Kimisi geliyor 3 ay önce başladı, kimisi 1 yıl önce başladı, tedavilere başladı. Uyuz için devlet onaylı ve ücretli ilaçlar ağızdan kullanılır. Bize bu şekilde gelen, sanki bu atağı geçirmiş, kendisi ya da aile üyeleri iyileşmiş, kaşıntıları azalmış, olay yeniden alevlenmiş gibi gelen çok hastamız var. Buradaki en büyük sorunumuz; uygunsuz tedavi. Giydiği kıyafetlerin, sosyal çevresinin ve ev ortamının da dezenfekte edilmesi gerekiyor. Uyuz en sık genital bölge ve karın bölgesi gibi vücudun en gizli ve kapalı bölgelerinde görülür. Hele ki hastalara sorduğunuz zaman söylüyorlar ama başka şekilde ifade etmiyorlar, biraz daha tereddütlü olabiliyorlar. “Hastalar bu durumu biraz daha gizleyip erteleyebilirler, bu nedenle doktorlarıyla iletişime geçmeleri önemli” dedi.
“HASTA İLAÇLARI TEK BAŞINA KULLANMALIDIR”
Uyuz tanısı alan kişinin aynı zamanda iletişim halinde olduğu ve yakın çevresine danışması gereken bir uzmana da başvurması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Engin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aile bireylerinde de benzer şikayetler olsa da olmasa da bazen hiç şikayet olmuyor ve aile bireyleri 'Benim bir şikayetim yok, kullanmama gerek yok' diyor. Ama şunu biliyoruz; Lezyonlar daha sonra ortaya çıkabileceği gibi bazen de ortaya çıkmayabilir. Bu durumda uyuz akarı önemli değildir. Bu durum sosyal hayatta, işte, evde olan kişilere de bulaşabilir. Hijyenlerine çok dikkat ediyorlar, bulaşma olabiliyor ve yakın temas önemli diyebiliriz ama bu dönemde artış var, bakalım yaz aylarında da devam edecek mi?
Yakın temasın olduğu her ortamda riskin bulunduğunu söyleyebiliriz. Daha önce karışık kremler kullanıyorduk ve hasta bunları vücudun her yerine sürüyordu. Bazı hastalara da uyguluyoruz. Uyuz hastalığını ilaçlarla yok etmek biraz daha kolay gibi görünüyor. Uyuz vakalarını neredeyse her gün görüyoruz. Tedaviye saygı göstermeleri çok önemli. Ayrıca şunu da görmeye başladık; Daha önce uyuz tanısı konulan hasta, daha sonra ilacı defalarca kullanıyor, bazen de kendisi alıyor. Bu ilaç aynı zamanda uyuzla karıştırılabilecek cilt tahrişine ve egzamaya da neden olabilir. Bunun gibi birçok vaka görüyoruz. Doktorlarını dikkatli dinleyip ona göre tedavi etmelerini, çok fazla ilaç kullanmamalarını öneririm çünkü uyuzla birlikte egzama da tetiklenebiliyor. “Sonra ilaç tekrar tekrar verildiğinde bir kısır döngüye giriyorsunuz.”
“KÜÇÜK VE YAŞLI ÇOCUKLARDA BİLE CİDDİ OLAYLAR VAR”
Pediatrik allergoloji ve immünoloji uzmanı Prof., uyuz vakalarına sıklıkla çocuklarda rastlandığını belirtti. Haluk Çokuğraş, “Maalesef bu salgının bitmesinden bu yana 2 yıldır özellikle büyük ve küçük çocuklarda çok ciddi uyuz vakaları yaşanıyor. Bunlardan bazıları aslında gıda alerjileriyle karıştırılabilir ancak kesinlikle karıştırılmaması gerekir. Uyuz çok kaşıntılı bir hastalıktır, alerjik hastalıklarda da kaşıntı olabiliyor. Uyuz özellikle eller, parmak araları ve göbek deliği çevresi gibi bölgelerde sık görülür. Dikkatli bakıldığında uyuz böceğinin deri altında tünelleri vardır; Hastanın içinde hareket ettiği ve yürüdüğü tüneller oluşur ve bunların gözlemlenmesiyle tanı konulabilir. Kaşıntı böceğin hareketi sırasında ortaya çıkar, gerçekten şiddetli bir kaşıntıdır. Geceleri daha da artıyor, şunu kendinize sormalısınız; Evde kaşınan başka biri var mı?
Nitekim bu tür vakalar oluyor, çocuğa yiyecek ve süt alerjisi tanısı konuluyor ama evde bütün ailede kaşıntı var. Sormazsan söylemezler, sormalısın. Çok sinir bozucu bir hastalık, en kötü yanı ise; 2 yıldır var olan bu uyuz vakaları oldukça dirençli vakalardır. Klasik tedavilere dirençli pek çok vaka var, tabi ki bu da dermatolog arkadaşlarımızın ilgisini çekiyor. Böyle bir durumla karşılaştığınızda hijyen koşullarına çok dikkat etmeniz gerekiyor. Çarşaf ve nevresimlerin kaynatılması ve verilen ilaçların çok dikkatli ve usulüne uygun kullanılması gerekir. Maalesef tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uyuz vakaları artıyor. Elbette bu kişilerin kullandığı kıyafetleri başkaları kullandığında da kirlenme meydana gelebilir. Yurt içi yayıncılık çok önemli. “Mağazalarda, kıyafet satılan yerlerde giyip çıkarmakla olabiliyor ama asıl bulaşmanın evde ve bazen de okullarda olduğu aşikar” dedi.
“ALERJİ DIŞINDA SCABOLA SALGINININ AKLA GELMEMESİ GEREKİR”
Pediatrik allergoloji ve immünoloji uzmanı Prof., uyuzun bazen başka hastalıklarla karıştırılabileceğini belirtiyor. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Çok sık görmeye başladık ve bazen alerjiyle karıştırılabiliyor. Özellikle geceleri artan kaşıntı varsa, ailenin diğer bireyleri de kaşıntıdan şikayetçiyse, avuç içi, ayak tabanı, koltuk altı gibi bölgelerde lokalize lezyonlar varsa uyuz salgını olmalı. . alerjiye ek olarak dikkate alınmalıdır. Bir diğer önemli nokta da, parvoviris dediğimiz beşinci hastalığa bağlı döküntüleri, içinde bulunduğumuz dönemde çok sık görmeye başladık. Yaz aylarında ortak yüzme havuzlarının kullanılmasıyla birlikte şap hastalığı gibi viral hastalıklar da yaygınlaşıyor. Her şeyden önce bu konuda alerjiyle karıştırmamalıyız.
Avuç içi ve ayak tabanı tutulumu varsa el hastalığı, ayak ağız hastalığı akla gelebilir ve buna dikkat edilmelidir. Yaz aylarıyla birlikte havuz kullanımının ve dolayısıyla ortak kullanımın artması nedeniyle viral enfeksiyonlar ne yazık ki giderek yaygınlaşıyor. Anne ve baba kaşınır ve çocukta kızarıklıklar olur. Yanlışlıkla gıda alerjisi olarak adlandırılırlar. 3-4 aylık minik çocuklarımızın anneleri süt, yumurta, buğday, kuruyemiş ve daha birçok besini beslenmelerinden çıkararak bize yöneliyorlar. Bu da anne sütünün kalitesini bozar. Uyuz dediklerinde bunun temizlikle ve kendileriyle ilgili olduğunu sanıyorlar ama gerçekte öyle değil. Uyuz enfeksiyonu dışarıda kıyafet denediğinizde de ortaya çıkabilir. Dolayısıyla bu ev temizliğiyle ilgili bir hata değildir. “Korkulacak, utanılacak bir durum değil, tedavi edilebilecek bir durum” dedi (İHA)